Ana Fikir #28
Bu Sayıda; Kapalıçarşı’dan Zamansız Dersler *** Müşterilerinizin Bir Yumurta Eklemesine İzin Verseniz? *** Yapay Zeka Ürün Yönetimini Nasıl Değiştirecek? *** Pazarlamacılar için Araç Gereçler
Satış Sanatı: Kapalıçarşı’dan Zamansız Dersler
15. yüzyıldan beri kurt esnaflarla dolu Kapalıçarşı’yı bilirsiniz. Satış konusunda adeta hepsi birer profesör!
Sadece hediyelik alıyor olsanız bile size, elinizde tuttuğunuzu nadir bir hazine gibi hissettirip, kaçırılmayacak müthiş bir fırsat sunma konusunda inanılmaz yetenekliler.
Özellikle turistleri afallatma konusunda hem dile hakimiyetleri hem de canayakınlıklarına şapka çıkartılır.
Nesillerdir aktarılan bu satış yetenekleri sayesinde, sizi sadece bir bakışta tanıyıp neye ihtiyacınız olduğunu anlayabilirler mesela. Giyiminize, telefonunuza, hatta okuduğunuz kitaba göre size nasıl yaklaşacaklarını ve ne söyleyeceklerini bilirler.
Havalı işletme diplomaları veya satış uzmanı sertifikaları vs yoktur ama, milyonlarca kez denemiş, milyonlarca kez yeni taktikler bulmuşlardır.
Tıpkı onlar gibi, yatırım takibi platformu TradingView de ücretsiz kullanıcıları ücretli müşteriye dönüştürme konusunda uzman. Gelin size bir örnek vereyim;
Diyelim ki bir abonelik satın almak istiyorsunuz ancak son anda vazgeçip ödeme ekranını kapatıyorsunuz. Anında bir pop-up penceresi beliriyor ve neden vazgeçtiğinizi soruyor. Siz de cevabınızı veriyorsunuz, örneğin fiyatı biraz fazla bulduğunuzu söylüyorsunuz. Sizi anladıklarını belirten bir mesajın ardından pencere kapanıyor. Fakat bir hafta sonra bir e-posta veya uygulama içi bildirim alıyorsunuz:
"Ayda 1 dolar uygun demiştiniz. Sizin için özel bir fırsatımız var: Sadece 1 dolara 6 aylık abonelik!"
İşte bu tür kişiselleştirilmiş pazarlama yöntemleri, yapay zeka sayesinde gittikçe yaygınlaşıyor. Aynen Kapalıçarşı esnafları gibi… Her şey, insanların ne istediğini anlamak için devasa veri miktarlarını analiz etmekle ilgili. Amazon, bunu “bunu satın alanlar şunları da satın aldı” önerileriyle yapan ilk şirketlerden biriydi.
Hepimiz yönettiğimiz ürün ve servisler için bu tür akıllı taktikleri kullanmamız lazım.
Biliyorum birçoğunuz “Benim şirketim bir teknoloji devi değil. Geliştirici ekibim yok. Yapay zeka nedir bile bilmiyorum, nasıl kullanacağımı hiç bilmiyorum” diye düşünüyorsunuz. Ama artık maazeretiniz yok. Yapay zeka artık herkes için uygun fiyatlı ve erişilebilir.
Geçen bültende, yapay zeka ile müşteri destek ve satış aramalarını otomatikleştirmenizi sağlayan Tap Grow'dan bahsetmiştim. Bizim diye söylemiyorum : ) işte bu uygulama, küçük işletmelerin yapay zekayı hızlı ve kolay bir şekilde kullanarak sonuç almasına harika bir örnek.
Mesela, Tap Grow’la web sitenizdeki formu dolduran, ya da ürününüze üye olan kişileri otomatik olarak arattırıp, ürün servis ile ilgil detaylı bilgi verebilir, onların özel tercihlerini alabilir, segmentleyebilir, hatta ilgileniyorsa otomatik bir toplantı bile ayarlatabilirsiniz. Bir call-center elemanına ya da satışçıya ayda 30-40bin vermek yerine, neredeyse 20de birine size özel bir satış temsilcisi gibi çalışacak bir yapay zeka sisteminiz olması havalı değil mi : )
Geçen hafta yazdıktan sonra iletişime geçip deneyen ve kullanmaya başlayan birçok firma oldu, yapay zekayı işinizde kullanmaya cesaret ettiğiniz için sizleri buradan kutluyorum 👊
Not: Eğer siz de denemek isterseniz, bana selim@nextbig.app adresinden e-posta göndermeniz yeterli. Seve seve yardımcı olmak isterim.
Ürün tanıtım: http://tapgrow.ai
Müşterilerinizin Bir Yumurta Eklemesine İzin Verseniz?
Sizi, 1950’lerin Amerika’sına götüreyim. 1950'ler Amerika'sı, savaş sonrası coşkunun ve yeni bir başlangıcın hissedildiği yıllar.
Ekonomik büyüme hızla devam ederken, insanlar daha iyi bir yaşam standardına ulaşmak için çok çalışıyordu. Bu yoğun iş hayatı, kadınların da iş gücüne katılmasıyla daha da hızlandı. Tabii ki, bu tempoda eve gidip yemek yapmak için vakit bulmak zordu.
İşte bu noktada, pratik gıdalar hayat kurtarıcı oldu. Anında kek tozları gibi ürünler, çalışan kadınlar ve zamanı kısıtlı herkes için pratik bir çözümdü.
Teoride.
Bu “cake mix” denilen anında kek tozları ilk çıktığında “sadece su ekle tamam” sloganıyla marketlerdeyken, teorinin ve beklenenin aksine satışlar çok da iyi gitmiyordu.
Bunu bir türlü çözemeyen pazarlamacılar, birkaç ev kadınıyla konuşunca durumu anladılar…
Bu karışımları kadınları kocalarının gözünde “işe yaramaz” hale getiriyordu.
Özen, ilgi, alaka bekleyen kocalar, sadece su eklenerek yapılmış keki adeta hakaret sayıyorlardı. Aslında çoğu koca kekin nasıl yapıldığı falan bilmese de, kadınların beyninde olaylar bu şekilde algılanıyordu.
Bu içgörüyü alan pazarlamacılar anında şahane bir fikir buldular. Karışımdan yumurtayı çıkardılar ve sloganı “Çünkü yumurtasını sen ekledin”e çevirdiler.
Çok fazla kolaylık... değersiz hissettirebilir. İnsanlar her şeyin gümüş bir tepsi üzerinde kendilerine sunulmasını istemezler. Sürecin vazgeçilmez bir parçası olup, o yumurtayı kırmak isterler…
Literatüre de geçmiş “IKEA Etkisi” de bunun bir diğer örneği. Araştırmalar gösteriyor ki, insanlar kendi IKEA mobilyalarını inşa ettiğinde, ona daha çok değer veriyor. O sadece bir kitaplık değil, o anlaması zor talimatları çözüp, saatlerini harcadıkları ve sonunda başarıp evin en güzel yerinde bir madalyaymış gibi onunla birlikte yaşadıkları bir zafer anıtıdır.
Şimdi dijitale geçelim; Skyscanner, Kayak gibi ucuz uçak bileti aratan siteleri bilirsiniz. Gelin size onlarla ilgili bir sır vereyim; Hani, varış noktanızı ve tarihlerinizi yazıp, sonra da arama düğmesine basıp, Türk Hava Yolları, Delta, Lufthansa, Ryanair… gibi havayollarının logolarının önünüzden geçtiği 10-15 saniyelik zorlu arama süreci var ya; o sadece bir şov.
Teknik olarak arama sonuçları aslında hemen önünüze getirilebilir. Ama sizi bu uzun animasyon boyunca bekletmek suretiyle, bir beklenti ve heyecan duygusu yaratmaya çalışıyorlar. Bir sihirbazın bir hile yapmasını izlemek gibi - ne kadar uzun sürerse, sonuç o kadar etkileyici görünür.
Nasıl yumurta kırmasanızda kek olabilecekken size zorla yumurtayı kırdırtıyorlarsa, ucuz uçak bileti için de 10-15 saniye bekletiyorlar. Çünkü siz bu tür deneyimleri daha “anlamlı” ve “değerli” buluyorsunuz. Ve satın alma olasılığınız artıyor.
Şimdi, kendi işinizi düşünmenizi istiyorum. Kendinize sorun: müşterilerinizin yumurtayı nerede kırmasına izin verebilirsiniz?
Yapay Zeka Ürün Yönetimini Nasıl Değiştirecek?
Birkaç ay önce, Brick Institute’un Alive 24 etkinliğinde, yapay zekanın ürün yöneticilerinin dünyasını ve geleceğini nasıl yeniden şekillendirdiğinden bahsettiğim bir sunum yapma fırsatım oldu. Buradan başta Eran Filiba olmak üzere tüm etkinliği düzenleyen arkadaşlara bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ederim.
Bu sunumun videosu yayınlandı. Orada olmayanlar için hem sunumun kendisini, hem videosunu hem de bir özetini paylaşmak istiyorum.
Sunum Slaytları: Tek Kişilik Milyar Dolarlık Şirket
Sunumun ana fikirlerine geçelim:
1 - Sam Altman ve “Tek Kişilik Milyar Dolarlık Şirket”
OpenAI CEO'su Sam Altman, sık sık AI desteği ile "Tek kişilik milyar dolarlık şirket"lerin yükselişinden bahsediyor. Bu gerçeküstü gibi geliyor ama oldukça olası.
Aslında Craigslist, WordPress, Mailchimp ve GitHub gibi iki-üç kişilik küçük ekiplerin teknolojinin desteğiyle küresel devler yaratabildiğini daha önce gördük, bu yeni değil. Yeni olan olgu başka bir şey.
2 - İnsanlık Tarihinin En Karanlık Teknolojisi
Bu dönemi ayıran şey, insanlık tarihinde ilk kez, insanoğlunun yarattığı bir teknolojinin, insanlığın elinden gücü almaya aday olması. Saphiens’in yazarı Harrari, yapay zekanın kendi başına kararlar verebilmesi ve yeni fikirler üretebilmesi bir ilk diyor ve ekliyor, sonuçları tahmin edilenden daha öte olacak.
Şimdi konuyu ürüncülere çevirirsek; Bu temel işlevler - karar verme ve fikir üretme - geleneksel olarak ürün yöneticilerinin ana sorumlulukları. Yani, ürün yöneticileri, yapay zeka tarafından en çok tehdit edilen mesleklerden biri haline gelmek üzere.
Şirketler yapay zeka sayesinde daha verimli hale gelecek ve bunun sonucunda ekiplerini küçültmeleri muhtemel. Yani büyük ürün yönetimi ekiplerinin günleri sayılı olabilir, sadece en iyi ve en hızlı olanlar kalacak.
Diğerleri?
Onlar “zoraki girişimciler”…
3 - Ürün Yöneticileri Süpermen Olmalı
İster küçülmeden etkilenmemiş şanslılardan olun, isterse işinden olmuş ve kendi işini kurmak zorunda kalmış girişimcilerden olun, ürün yöneticilerinin yeteneklerine türlü disiplinlerden yetenekler katması gerekecek.
Artık sadece bir projenin durumunu takip etmeye odaklanmak, daily’de işleri dinler gibi yapmak, jira maddesi açmak vs yetmeyecek... UI/UX tasarımı, kodlama ve daha fazlası lazım fark yaratmak ve hayatta kalmak için.
4 - "Mikro-Mobil İşletme"nin Geleceği
Ayrıca sunumda “Mikro-Mobil İşletme” kavramından bahsettim. Tek bir işlevi yerine getirmek için yapay zekayı kullanan ve kullanıcıların kendilerine özel verilerini eklemesiyle harika sonuçlar veren, küçük, otomasyonu yalayıp yutmuş işletmeler. Bunu kek karışımındaki “çünkü yumurtasını sen ekledin” kavramı gibi düşünün: bir temel bileşen sağlarsınız ve ürün tamamlanır.
Gelecekte bunun gibi daha birçok fikir göreceğiz.
5 - Derinlemesine Dalın
Bu değişikliklere nasıl hazırlanılacağı konusunda daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için, tam olarak bu konuya odaklanan iki kitap yazdım. Bu bülteni takip edenler zaten biliyordur büyük ihtimal ama yeni arkadaşlar için yazmış olayım.
Her ikisi de Amazon'da Startups, AI & Semantics, Business Software ve Small Business Marketing gibi kategorilerde üst sıralara yerleşti.
The Product Growth Playbook: Building Global Digital Products: Get Fresh Perspectives & Spark New Ideas
Recode Your Future: The Developer's Guide to Generate Revenue with Artificial Intelligence
Son olarak şunu eklemek istiyorum; Son 18 yıldır iki girişimin hem kurucu ortağı hem de ürün direktörü olarak çalıştıktan sonra, yukarıdaki sunumun temel fikirleri etrafında Next Big App'i kurmaya karar verdim. Yani ben de bir süper kahraman olmaya çalışıyorum! Ve ilk “Mikro-Mobil İşletme” ürünümüz Tap Grow, benim gibi ürüncülerin yapay zeka kullanarak satış ve pazarlamayı daha verimli hale getirmesine yardımcı olmak için tasarlandı.
📱 Next Big Apps: Pazarlamacılar için Araç Gereçler
Bu haftanın özenle seçilmiş yapay zeka araçlarına bir bakalım;
SEO-GPT: 1500 kelimelik makaleler yazıyor. Sıkça sorulan sorular ve doğru anahtar kelimelerle tamamen optimize edilmiş. Meta etiketleriyle uğraşan veya arama motoru sıralamaları hakkında endişelenenler için.
ScholarAI: Veriye dayalı içerik için başvurulacak kaynağını. 200 milyondan fazla araştırma makalesine ve kitaba erişimi var. Makalelerinizi geliştirmek için yeni hipotezler, tablolar ve figürler oluşturmanıza yardımcı oluyor.
DesignerGPT: Bir web sitesi veya landing-page anında oluşturabilirsin. Bazı çıkarttığı tasarımlar insan yapımı işlerden bile daha iyi.
UI Coder: Bir web sitesi veya uygulama ön yüz tasarımını ve kodunu kopyalamak istiyorsanız, sadece bir ekran görüntüsü çekin ve yükleyin yeter.
Humanizer PRO: Yazınızı gerçek bir insanın yazmış olabileceği bir şeye dönüştürür. Çoğu yapay zeka dedektörü farkı anlamaz! Mesajınızı aynı tutar, sadece daha insansı bir şekilde tekrar yazar.
💡 İLHAM VEREN FIKIRLER & SÖZLER:
“Amatörler ve profesyoneller arasındaki en önemli fark şu: Amatörler nasıl hissettikleri konusunda endişelenirler. 'Bugün hiç yapmak istemiyorum' gibi şeyler söylerler. Profesyoneller ise nasıl hissettikleriyle ilgilenmezler. Ne olursa olsun kalkıp yaparlar. 'Yapmam gereken bir işim var ve bunu yapmalıyım' derler. Bunu bir kere yaptıktan sonra, zihninizde bir düğme çevirmiş gibi olursunuz. 'Ben bir profesyonelim' dersiniz. Bu gerçekten size güç verir”
— Steven Pressfield