Sohbet Etmenin Dışına Çıkma Zamanı 🗣️
ChatGPT bugüne kadar gördüğümüz en hızlı kullanıcı kazanan ürün. 5 günde 1 milyon kullanıcı! Adaptasyon hızı konusunda en yakın rakibi 76 gün ile Instagram. Başarılarıyla hepimizin dilinde olan diğer rakiplerine bir bakın. Ne kadar yavaş kalıyorlar.
Alttaki grafikte gördüğünüz gibi bu hızlı yükselişin ardından, artık bir limite (2 milyon kullanıcı) dayandı gibi gözüküyor.
a16z’nin son kullanıcı ürünlerinden sorumlu ortağı Olivia Moore yeni yapay zeka girişimlerinin artık sohbet dışında yeni kullanım alanları yaratması gerektiğinden bahsediyor ve yapılabilecek fikirleri örnekleriyle birlikte tweet’inde sıralıyor.
Terapist
Dil öğretmeni
Kariyer koçu
Araştırma ortağı
Gördüğünüz gibi her şey o kadar hızlı değişiyor ki, dün “muhteşem” dediğimiz şey bugün yetersiz gelmeye başladı.
Aşırı Kasma (Over-Engineering) Yerine Remix 🎛
Şirketlerin yapay zeka modellerini günlük işlerine ne şekillerde entegre etmeye çalıştıklarıyla ilgili raporda şirketlerin %72’sinin kendileri bir yapay zeka modeli yazmaktansa, uyarlamayı —"fine-tune"— tercih ettiklerini söylüyor. Bu bana Steve Jobs’ın şu ünlü sözünü hatırlattı.
"Picasso'nun bir sözü var: 'İyi sanatçılar kopyalar; harika sanatçılar çalar' -- ve biz harika fikirleri çalmak konusunda her zaman utanmaz olduk."
İnsanlığın gelişiminin remix’lemekten ibaret olduğunu anlatan “Everything is a Remix” belgeseli “Sıfırdan bir şey yaratmak mümkün mü?” sorusuna “Hayır!” diyor. Yaratıcılık, var olanı dönüştürmek, yeniden düzenlemek ve yeni bir bağlamda sunmaktan ibarettir diyor.
Yani, #3 sayıda bahsettiğim gibi, teknolojiyi üretmemize gerek yok, pratik, pragmatik, “Teknoloji Tüccarı” olmamız lazım.
Kolaya Alıştırılan Mutsuz Olur 😒
SocialSphere’in nesiller arası yaptığı araştırmaya göre, gençler daha fazla gergin, endişeli, depresif, umutsuz, “Ölsem daha iyi”…. durumunda.
Bunun birçok sosyo-kültürel nedeni var tabiki ama bence en baskınlarından biri, teknolojinin her geçen gün, hayatımızdaki her şeyi kolaylaştırması. “Kolaylaştırmak neden kötü olsun ki” dediğinizi duyar gibiyim. O zaman “helikopter ebeveynlik” kavramını okuyup, bu soruya kendiniz cevap verin.
Next Big App 🐘
Bazılarınız biliyor, 1 Şubat itibariyle Madduck’tan ayrılıp, yeni bir maceraya başlamıştım. Bu maceranın adı belli artık; Next Big App
2 ay geçti. Tahmin edebileceğiniz gibi oldukça inişli çıkışlı günler yaşadım, yaşıyorum. Yeni bir dünya kurmak, bu hayale birilerini ortak etmek, ikna etmek gerçekten çok zor.
Bu gerçeği biliyordum ama her gün yaşamak, “Evet 🤝”ten çok “Hayır! 👎” duymak duygusal anlamda tahminimden çok ötede yıpratıcıymış.
Neyse ki, tüm bunlara rağmen geçen iki ayda beklentimin çok üzerinde bir hızda yol alabildik. Neymiş olanlar diye merak edenlerle (ve kendime not olarak) paylaşmak isterim;
1 app canlıda, product-market fit testi yapılıyor.
1 app’in prototipi bitti. Geliştirmeye geçtik.
2 app’in wireframe’i ve kullanıcı akışları bitti. Sırasıyla UI & UX’lerine geçeceğiz.
2 tane yurtdışı, 3 tane yurtiçi app studio ile çalışmaya başladık. Birlikte app’lerinin kullanıcı sayısı ve abonelik gelirlerinin arttırılmasına odaklandık.
50’nin üzerinde yatırımcı görüşmesi yaptık, yapıyoruz. Aldığımız “Evet”ler istediğimiz seviyede değil. Ama işler akıyor ve engelleyen bir durum değil.
Yukarıda gördüğünüz gibi kurumsal kimliği tamamladık. Alper Balkanlı’nın aklından, ellerinden çıktı, sağolsun 🙏 Next Big App nedir, savunduğu değerler, başarmak istedikleri, her şeyi uzun uzun konuştuk. Fevkalade içimize sinen bir iş çıkardı. Merak edenler markalama hikayemizi şuradan okuyabilir.
“Terzi kendi söküğünü dikemez” sözünü doğrularcasına derme çatma bir websitemiz (nextbig.app) var şu an. Ama aklımızda çok iyi bir fikir var. Aranızda şuna benzer 3D animasyonlu bir site tasarlayabilecek arkadaş varsa bir an önce bana ulaşsın.
Sıraladığım işlerden zaten anlaşılıyordur Next Big App ne yapar ama daha açık seçik duymak isteyenler için özetleyeyim. 2 farklı modelde çalışıyoruz;
1- Partner: Hızlı ve kaliteli mobil uygulama geliştirebilme kapasitesi olan ve global (Amerika, Japonya, İngiltere gibi pazarlardan) gelir kazanmak isteyen firmalarla ortak oluyoruz. Geliştirilecek (yapay zeka odaklı) app’in fikri, tasarımı, iş modeli, fiyatı, performans pazarlaması, reklam bütçesi Next Big App’ten, yazılım geliştirmesi sizden. Üretilen geliri paylaşıyoruz.
2- Growth: Hali hazırda bir app’iniz var ve daha fazla global kullanıcı ya da daha fazla gelir kazanmak istiyorsunuz. Bu işin sırrı doğru yöntemleri uygulamaktan geçiyor. 50’nin üzerinde app ile haşır neşir olmuş, aylık $50bin - $300bin gibi gelirlere çıkartmayı deneyimlemiş birilerinden (bu Next Big App oluyor 😉) destek almak başarıya giden yolu çok kısaltıyor. Bize “Merhaba” diyorsunuz. Birlikte app’iniz üzerinde çalışmaya başlıyoruz.
Doğmamış çocuğa don biçmek gibi olmasın ama sonraki yıl için planımız “next big app” olabilecek şahane ürünlerin “early adopter” kitle ile avantajlı koşullarda buluşturulduğu ve her iki tarafın da fayda sağladığı bir komünite yaratmak.
Herhangi bir modelde birlikte çalışmak isteyenler sitedeki formdan ya da sosyal medya kanallarından bize ulaşabilir. Birlikte neler yapabiliriz konuşmak, tanışmak çok isterim.
Şimdilik Next Big App hikayesi böyle gidiyor. Önümüzdeki bültenlerde, yaşadığımız gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. Lütfen şans dileyin 🤞
Alkışlar 👏 🙌 🙏
Yakın zamanda gözüme çarpan, yaptıklarıyla alkışladığım insanlar, ürünler, fikirler;
Enes Cerrahoğlu, Flutter'da hızlıca bir uygulama geliştirebilmemiz için şablon bir uygulama yazıp hepimizle paylaşmış
Komünite, SaaS Masterclass eğitim programı başlattı (Programda ben de varım 😉)
Mobil yazılım geliştirme konusunda teknik sunumların ve workshopların olacağı Mobil Yazılım Konferansı 27 Nisan'da yapılacak
Kendime bir alkış. Bu bülteni oluşturalı sadece 1 ay oldu. Şu an (Substack + Linkedin) 750’nin üzerinde abonesi var. Beklediğimin çok üzerinde bir sayı bu. Hepinize takip ettiğiniz teşekkürler. Umarım küçük de olsa bir faydası dokunuyordur.
Geçen hafta baya alkış tutmuştum ama bu hafta azıcık olmuş. “Selim bak bu tam alkışlanacak bir şey” dediğiniz bir şey varsa, çekinmeden yollayın 🙏
Özgür Alaz’ın Ana Fikir’i 💡
İnsan bazen kendi düşünce yapısının içinde sıkışıp kalıyor. Yani bir problemi çözmek için çoğu zaman becerebildiğimiz, alışık olduğumuz, bize ait yaklaşımları tercih ediyoruz. Bu doğal. Kolaya kaçıyoruz. Ama bazen başka yollar denemek lazım, kafamızın açılması lazım. Bunun için de Özgür gibi dostlara ihtiyacımız var.
Ne şanslıyım ki, onlarca yıldır Özgür’un hem dostluğundan hem de paylaştıklarından beslenebiliyorum. Size de en az bir doz “Özgür”lük tavsiye ederim. İlham Olsun bülteniyle kafanızı açmaya aday bakış açıları, fikirler ve trendler paylaşıyor.
Nitelik mi, nicelik mi? Ucuzluk mu, kalite mi? İş mi, Aşk mı? Hayatımız bunun gibi binlerce zor tercihlerden ibaret. Halbuki, siyah/beyaz düşünmek yerine, seçimimizi tek eksenden, iki eksene taşıyabilme fikri yakın zamanda en fazla ufkumu açan şeylerden biri oldu. Böylece hem niteliği, hem niceliği yüksek seçenekler, hem ucuz, hem kaliteli seçenekler, hem iş, hem aşk gibi seçeneklerin olabileceğini görürüz. Bundan sonra ikili tercih anlarında, zihinsel olarak bu iki seçeneği bir çizginin uçlarında değil, ikisini de çizimlerde olduğu gibi farklı eksenlere yerleştirin.
Selam. Kendinizi alkışladığınız kısma destek vermek isterim. Tüm paylaşımlarınızı okuyorum ve çok faydasını görüyorum. Bu yazıyı da beğenip geçmektense ayrıca yorum yapmak istedim. Emeğiniz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun.