Ana Fikir #19
İkinci Kitabım Amazon.com Utilities Kategorisi Yeni Çıkanlarda 1. Oldu
2024 benim için burada listeleyemeyeceğim farklı birçok dönüşümün olduğu bir yıl oluyor. Yılın başında Madduck’tan ayrılıp ilk şirketim “Next Big App”i kurmuş olmam bunların en büyüğüydü. Arada yine büyük başka dönüşümler, kırılımlar ve en sonuncusu ikinci kitabım.
Daha önceki sayılarda ikinci kitabımın içeriğinden ve Amazon’da yayınlanacağından bahsetmiştim. Adı “Recode Your Future”, yapay zeka dönüşümü ve yarattığı fırsatları nasıl yakalarız konusuna odaklanıyor.
42. doğum günüm olan, 24 Haziran 2024’de yayınlandı.
Kırk iki.
Bilenleriniz vardır, 42 çok ama çok, inanılmaz(!) önemli bir sayı. Douglas Noel Adams'ın yazdığı Otostopçu'nun Galaksi Rehberi kitabına göre 42, hayat, evren ve her şeye dair nihai sorunun cevabıdır.
Kitabın adının da “Geleceğini tekrar kodla” olduğunu düşünürsek, evren bana gizli mesajlar veriyor — ya da ben evrenden gizli mesajlar almaya kanırtıyorum da — diyebiliriz.
Şaka bir yana, kitap yayınlandıktan sonra, kitapla ilgili yapmam gereken bir sürü şeyi bayram, tatil vs derken yapamamışken, Amazon’dan güzel bir haber geldi ve kitap “Software Utilities” kategorisi yeni çıkanlarda 1. oldu.
Önceki kitapta da buna benzer haberler almış ve şaşkınlığımın detaylarını anlatmıştım. Bu kitap gündem olan bir konuyu işlediği ve zaten serinin 2. kitabı olarak çıktığı için bu güzel haberin çok da şaşırtmadığını itiraf etmeliyim.
Kitap ve kitabın tetikleyeceği farklı gelişmeler de olacak yakında ama şimdilik bu kadar. 🤞
Unutmadan, Erman Taylan’a teşekkür etmeliyim. Soft Commitment’ın son sayısında okuyucularına kitaptan bahsetti. Bu sayede tanıştığım, güzel mesajlarıyla beni mutlu eden birçok insan oldu. Bu tür kesişimleri çok seviyorum.
Websim.ai: Kodsuz Bir Dünyaya Bakış At
Hani kendinize sorarsınız ya, neden şahane fikirler alakasız zamanlarda geliyor diye. Banka kuyruğunda, yüzerken, kavga ederken, koşarken, rüyada, duşta…
Fırsat bulup da fikri bir yere kaydedene kadar geçen zamanda unutunca, “kaçan balık büyük olur” dercesine o güne kadar üretilmiş en iyi fikri kaybettiğiniz hissine kapılırsınız ya… Yalnız değilsiniz.
Aslında aklımıza gelen, ilk anda müthişmiş gibi gözüken her fikir hayata geçirilmeye çalışıldığı ilk adımlarda o kadar iyi olmadığı ortaya çıkar. Düşünülmemiş bir engel, hesaplanmamış bir maliyet…
Genelde işin yapılabilir olup olmadığı bile ilk anda belli değildir.
İşte bu bilinmezliklerin bazılarını çözecek şahane bir ürün tanıtmak istiyorum; Websim.ai
Bu ürünü geleceğin bir ön-izlemesi gibi düşünün; kod yazmanın e-posta yazmak kadar kolay ve herkesin sınırsız erişildiği bir gelecek.
Fikrinizin tanımını bir kutuya yazıyorsunuz ve Websim.ai, yapay zekasını kullanarak sizin için o fikri varediyor. Kodlama vs bilmenize gerek yok.
Pek inandırıcı gelmiyor değil mi? Sitedeki başka insanların yaptıkları örnekleri bir inceleyin bence.
Ya da size kendi kişisel bir deneyimimi paylaşayım. O en gerçek hali.
Üniversite yıllarında, ASP kodlama dilini öğrenirken kendime basit bir Formula 1 oyunu yazmıştım. Adı F1T idi. Çeşitli rastgele fonksiyonlarıyla şans faktörünün hesaplandığı ve takım ve pilotların çeşitli parametreler üzerinden rekabetçiliğinin sayısal değerlere dönüştürüldüğü ve her butona basıldığında yarıştaki bir tur zamanının, basit bir matematiksel formül ile hesaplandığı bir oyundu.
Örneğin, pilotların agresyon parametresi yüksekse, ya çok hızlı tur atabiliyorlardı ya da pist dışına çıkıp zaman kaybediyorlardı ve bu olasılık randomize edilmiş fonksiyon ile tanımlanıyordu.
Böyle anlatınca biraz karmaşık geliyor ama çok da değil. Kodlarken, yeni öğrendiğim için zorlanmış ama çok şey öğrenmiş, ilk kez kendi kodladığım oyunu oynadığım için de acayip eğlenmiştim.
Hatırlıyorum, kodlamam aylarımı almıştı…
Websim’i gördüğümde aklıma bu oyun geldi. Tabiki oyunu tüm özellikleriyle websim’de yapmakla uğraşamazdım. Basit bir halini yapmayı denemek istedim.
İnanılmaz ama sadece 3 basit komut/prompt yazdım. Hepsi bu kadar.
Birinci Prompt: "Make a racing game where the player races 21 CPUs by rolling dice."
İkinci: “Change the order after each dice roll, starting with the highest score”
Üçüncü: “Let the race end after 100 dice. Show how much left with a progress bar. Let the CPUs be named after famous Formula 1 pilots”
Birkaç dakika içinde basit bir tasarımı olan oynanabilir bir oyun karşımdaydı.
Oynamak isteyenler tıklasın.
Gördüğünüz gibi, Websim.ai yaratıcılığın sınırsız olduğu bir geleceğe bir bakış gibi.
Web tarayıcı üzerinde gösterilebilecek her şeyin yapılabileceği kadar geniş bir yeteneğe sahip bu ürün şaşırtıcı ama ücretsiz.
Muhtemelen kullanıcı edinimini ilk aşamalarda önceliklendiriyor olabilirler, potansiyel olarak gelecekte stratejik bir varlık olabilecek değerli kullanıcı verilerini toplamayı hedefliyor olabilirler.
Günümüzün veri odaklı dünyasında, kullanıcı verileri yeni altın ve Websim, devasa bir kullanıcı tabanı oluşturmak için geçici olarak ücretsiz olabilir.
Websim.ai mükemmel değil, birçok hatası var tabi. Ama gelecekte heyecan verici şeyler olacağının bir işareti bence.
Black State 👏 🙌 🙏
Bundan 6 yıl önce, Madduck’taki ilk günlerimizdi. Yalnızca ben ve Gürcan vardık. Ben ürün, Gürcan da teknoloji ile ilgili her şeydi. Uzaktan app yapmaya kasıyorduk.
Gürcan tanıdığım en İsviçre çakısı adamlardan biri. Aklı zehir gibi çalışır, bildiklerini ışık hızında kodlar, bilmediklerini öğrenir, gerekirse ürün tarafına bile fikir geliştirir, o derece iş bitirici, pratik bir adamdır.
Sahne dün gibi gözümün önünde; Yine böyle sıcaktan kavrulan bir yaz ayı, terler içinde geceli gündüzlü çalışıyoruz. Bug çözüp, versiyon üzerine versiyon atıyoruz. Apple review’la cebelleşip, bir taraftan müşteri şikayetlerine cevap veriyoruz. Tüm bu hengamenin ortasında Gürcan, çay kahve arasında oyun dünyasındaki tekelleşmeden, Steam’den falan bahsediyor… Artık 50. Steam deyişinde “La dur başlayacam senin oyununa da Steamine de. Zaten ortalık karışık!!” diye patladığımı hatırlıyorum : )
Yıllar geçti, Madduck çok büyüdü, güzel yerlere geldi sonra Gürcan app dünyasından — zaten önceden de tutkusu olan — acayip bir konsol oyunu yapmak için, Türk oyun sektörünün duayenlerinden Kadir Demirden ve arkadaşlarının yanına, Motion Blur’a geçti.
Gürcan ve arkadaşlarının akıllarında tek ve büyük bir oyun yapmak vardı hep. Bugüne kadar oyunla ilgili zerre bir bilgi alamadım ondan ama ne kadar ince, titiz çalıştıklarını, yaşadıkları zorlukları anlatıp durdu yıllardır. Ben de “Olm çıkarın artık şu oyunu. Ne oyunmuş be!” diye çıkışırdım her seferinde.
İşte bu gün o oyunun ilk trailer’ı yayınlandı. Bence emeklerine değmiş, dünya çapında, efsane bir iş çıkmış ortaya. Buyrun kendiniz izleyin.
Gerçekle oyun arasındaki farkın bu kadar belirsizleştiğine tanık olmak acayip! Bravo Gürcan. Şapka çıkartılacak bir iş.
Yıllardır geceli gündüzlü bunun için çalıştıklarını biliyordum ama bu kadar etkileyici bir şey beklemiyordum.
Oyunun yapılış hikayesini ve zorluklarını bir de Kadir Demirden ve Ömer Faruk Güngör’den dinlemek isterseniz altta videosu.
“Let me tell you the secret that has led me to my goals: my strength lies solely in my tenacity.”
— Louis Pasteur